NEREYE GİDİYORUZ
Aldırmıyor tarih ağaçlara ve ölülere.
Ağaçlar yükselmeli,
Benzememeli birbirine uzunlukta ve genişlikte.
Ölüler, burada ve şimdi, çoğaltmalılar adlarını,
Bilmeliler tek tek nasıl öldüklerini.
…
Ve söylemeliler;
Hâla buradayız
Delip geçen bir yıldızı gözetliyoruz
alfabenin harflerinden her birini
Ve bu şarkıyı söylemeliler:
Hâla buradayız
Taşıyoruz sonsuzluğun yükünü
Mahmud Derviş
Çağına tanıklık eden sinemacı dostlara,
Yürümek, yol almak ve bir dağın arkasını görmek ne heyecan verici değil mi insanlık tarihinde? 7 Ekim’den beri insanlık, çocukluk, ahlâk, hukuk ve bütün değerler bütünü başta Gazze’de, beraberinde bütün dünyada katlediliyor. Liderler, güç sahipleri ve medya ya kör ya da zalimin tarafını tutuyor çoğunlukla. Vatandaşlar, sanatçılar ve aydınlar geç de olsa sokaklarda ama çare etmiyor. Bir eksikliğin giderilmesini, bir hatanın düzeltilmesini ve bir değişimi ne kadar da özlüyoruz değil mi? Vicdanına söz geçiremeyenler ve onu susturup hayatına normal şekilde devam edemeyenler kendilerine aynı soruyu soruyor: ‘Nereye gidiyoruz?’. Cevap herkeste aynı: ‘Hiçbir yere’…
Tarihte insanlığı, vicdanı ve kalbi bu kadar umutsuz bu kadar çaresiz bırakan bir dönem daha yaşanmamıştır herhalde. Herkes bir katliamı ve soykırımı zorla ekranlardan izlemek zorunda bırakılıyor. Katiller ise cezalandırılmak yerine alkışlanıyor. Dünya her gün parçalanan çocuk bedenlerini izlemekten yorulurken, Gazze’nin masum insanları açlık, kıtlık, susuzluk ile boğuşurken en temel insani ihtiyaçları olan eğitim, sağlık hatta barınacak bir çadırdan bile mahrum…
Sanatçılar ve yönetmenler olarak bizler toplumun acısını da sevincini de en uçlarda yaşayan varlıklarız. Vicdanlarımız diğer insanların vicdanlarına ışık tutan bir hassasiyet ve duygu ile yoğrulmuş. Herkese ulaşacak ve kötünün dahi empati yapmasına vesile olacak ‘silahlar’ bizde. Eserlerimizin katilleri durup düşündürmek yerine kızdıracağını biliyoruz ama bütün baskılarına ve şantajlarına rağmen insanlık adına geri adım atmamalıyız. Filmlerimizin, şiirlerimizin, resimlerimizin gelecek nesillere de yol göstermesini umarak ayağa kalkarak bir şeyler yapmalıyız. Biliyoruz ki bu saatten sonra bir yere gidemeyebiliriz. Sözde kanaat önderlerinin korkaklığı ve tutsaklığı yüzünden belki binlerce çocuk ve kadın daha ölecek ama durduğumuz yerde sesimizi sanatçılar olarak yükseltmeli ve zamana tanıklık etmeliyiz. Böylece belki bizden sonraki nesiller gidecek yeni yerleri keşfetme cesaretini gösterir.
Dostluk Film Festivalimizi her yıl dostluğu sazıyla, sözüyle, şiiriyle ölümsüzleştirmiş büyük şairler, bestekarlar ve düşünce adamlarına adayarak yaptık. Bu vesile ile Yunus Emre’yi, Aşık Veysel’i, Hacıbektaş-ı Veli’yi ve geçtiğimiz yıl Neşet Ertaş’ı festivalimiz vesilesi ile andık. Onların eserlerinden ilham alarak yeryüzündeki, sosyal hayatımızdaki dostluğu ve beyazperdedeki insanlık resmimizi güzelleştirmeye çalıştık. Bu yıl festivalimizi Filistin’in büyük şairi Mahmud Derviş anısına yapıyoruz. Onun şiiri Filistin bilincinin en somut şekli olarak, hiçbir topun ve kurşunun yıkamayacağı şekilde dimdik ayakta ve bugün hâlâ bir bayrak gibi Filistinli gençlerin üzerinde dalgalanarak halkını serinletiyor. Dostluğun, aşkın ve özgürlüğün ruhunu yansıtan bu şiirlerden bütün insanlığın nasiplenmesini, sanatçıların da eserlerini varederken ilham almasını ümid ediyoruz.
Filistin onuruna ve şair ve Mahmud Derviş anısına yapacağımız festivalimizde bu yıl dostluk temalı filmlerin yarışacağı bölümümüz haricinde bir de Filistin’in işgal ve bağımsızlığını konu alacak filmlerin de yarışacağı bir bölüm açtık. Bu bölümde yarışacak ve jürimizin belirleyeceği en iyi filme ‘Mahmut Derviş Dostluk Ödülü’ takdim edeceğiz. Ayrıca her yıl olduğu gibi yarışma dışı filmlerin gösterileceği Kırk Yıllık Hatır bölümümüzde dostluk temalı farklı film türlerini izleyicilerimizle buluşturacağız. Sinemaseverler filmlerini temalarına göre bu bölümlerden herhangi birine ‘filmfreeway’ ve ‘festhome’ platformları üzerinden göndermeye devam ediyor.
Başta Gazze ve Filistin olmak üzere dünyadaki bütün ezilenlerin sesi olmak, onların sesini filmleri üzerinden duyurmak isteyen tüm sinemacı dostlarımızdan eserlerini bizimle paylaşmalarını bekliyor,
Dostluk Film Festivali ailesi olarak Filistin halkının 7 Ekim’den beri akıtılmaya devam eden sivil kanının en kısa zamanda durması çağrımızı yineliyoruz.
Faysal Soysal
6. Uluslararası Dostluk Film Festivali Başkanı